Markalaşmanın önemli adımlarından biri de “bilinirlik” tir. Bir markanın kendi hedef kitlesi içinde ne kadar bilindiği o markanın bilinirlik ölçütüdür ve genelde o güne kadar o markaya yapılan yatırımların bir sonucudur.
Her marka zaman içinde bilinirliğini bir şekilde arttırır. Fakat marka bilinirliği konusunda şu detayın altını çizmekte fayda var; Günümüzde marka bilinirliği; genel olarak “bilinirlik” eşittir satışların artması şeklinde değerlendirilse de aslında durum tam olarak böyle değildir. Bilinirlik ve satış oranı, birbirinden farklı hareket eden ve kendi içinde bağımsız kriterleri olan, ancak uzun vadede birbirleriyle bütünleşen kavramlardır.
Markaya dair bir takım algıların ve fikirlerin oluşmasında temel koşul, yaratılan farkındalığın niteliğidir çünkü eğer markayla ilgili tüketicinin algısı olumsuzsa, bu elbette markanın değerine de olumsuz yansıyacaktır. Tüketicinin markayı olumlu bir algıyla fark etmiş olması, değer oluşması açısından çok önemlidir.
Keller’e göre marka farkındalığı üç avantaj sağlaması açısından, tüketici kararlarında önemli rol oynamaktadır. Bunlar düşünme, göz önüne alma ve seçim avantajlarıdır. Marka farkındalığı olmadan, tüketici markanın kalitesi ve çağrışımı hakkında herhangi bir algıya sahip olamayacağından dolayı, doğal olarak bir marka sadakati de oluşamayacaktır.
Farkındalık veya marka hakkındaki önceki bilgiler ve tecrübeler, ürün seçiminde ve ürün kalitesi hakkında karar verilmesinde önem teşkil eder.
Didem Moralıoğlu
Yorum Gönder