14.12.2017

Sektör Çalışanının Dergisi Barkod Basılmaya Başladı



“Hoş geldiniz, ABC Kartınız var mı?” Şu ürünler indirime girdi almak ister misiniz?”
Çiling… çiling… çiling… dııt… dııt… 8690744300035…

“NE KADAR DA YAVAŞSINIZ!... BAŞKA KASA NEDEN AÇILMIYOR ACABA?”
“İyi günler, yine bekleriz…” Hoş geldiniz ABCXYZ kartınız var mı?...”
Çiling… “BEN BU ÜRÜNÜ ALMAYACAĞIM… Kasa anahtarı kimde arkadaşlar???”
“Neee!! Kasada açık mı var??”


“BU NASIL BİR MAĞAZA BÖYLE?? BU ÜRÜNÜN FİYATI NE? GEÇEN GÜN İNDİRİMDE DEĞİL MİYDİ? İNDİRİMDE KALACAĞI SÖYLENDİ?”
“Ön yüzler yapılmamış, neden? Etiketler yanlış mı yapılmış?… Paspas atın…”
“Çok yavaşsınız, hadi hadi hadi…”
“-Ama benim mola kullanma vaktim geldi…
-İş bitsin sonra kullanırsın… Hadi arkadaşlar işlerin yetişmesi gerek. Aramızda konuşmayalım lütfen. Sana diyorum!”

“Baksana şuna turp gibi geçen gün hastaymış da işe gelmemiş, onun yüzünden müdür bize kızdı ONUN YÜZÜNDEN çok çalıştık…”
“Mal geldi, mal vurun… Benim mesaim bitti ama… SKT'leri ayarlamadın ki nereye gidiyorsun?”
“Bu mağazada hiç kimse çalışmıyor of pof…”

Bu market işçisinin bir gününden kesit. Aslında çok çalışıyor market işçisi ama işler yetişmiyor. En az sekiz saatlik (bazı marketlerde bu 10 saati hatta 12 saati de buluyor) iş gününde sürekli çalışmak zorunda. Baskı ve mobbing, kimi zaman hakaret günlük olmazsa olmazı market işçilerinin. Yöneticiler ayrı dert müşteriler ayrı dert... Bir de geçim derdi var. Dertlerinden gerim gerim gerilen yine market işçisi. Ama patronlar yıllık şu kadar ciro yaptıklarından, bilmem kaç tane mağaza açtıklarından bahsedip duruyorlar.


"Orda çalışmasın efendim o zaman başka bir işe girsin" diye düşünülebilir. İşte bu mesele bir kişinin meselesi değil. Bu marketlerdeki genel bir mesele. Hatta çok çalışmak ve emeğinin karşılığını alamamak tüm iş yerlerinde aynı sorun.

Bu sorunların çözümü için yola çıktık. Öncelikle birbirimizden haberdar olmak için. Aynı sorunları paylaşanlar birbirlerini daha iyi anlarlar diye düşündük.Neler neler yaşıyoruz ve sesimizi çıkarmıyoruz. Eve ekmek götürmek, yaşamı devam ettirmek için çoğu zaman içimize atıp yine çalışıyoruz. Bazen müşteriye bazen yöneticiye kızıyoruz. Ama susuyoruz. Aynı sorunları yaşayan diğer işçi arkadaşlara kafayı takıp gerçek soruna gözlerimizi kapatıyoruz, kapatmalarına izin veriyoruz.

Hayatımız reyonlardan, barkotlardan, müşterilerden, yöneticilerden ibaret değil.
Artık susmayalım… İçimize attıklarımız yeter! Söyleyemediklerimizi söylemek istiyoruz. İçimizdeki sesi dışarı haykırıyoruz: Market işçileri köle değildir. Alın teriyle geçinen market işçileri, onuruyla çalışmak ve insanca yaşamak istiyor. Birlik ve beraberlik içinde olarak kendi sorunlarına çözüm bulmak için yola çıkıyor.

Dergimizin ismini market işçilerinin baş belası "BARKOD" diye seçtik. Patronlar için önemli olan ürünlerin üzerindeki barkodlar. İşçilerin bir barkod kadar bile değeri yok. Oysa bizim hayatlarımız barkodlardan daha değerli. Bu yüzden BARKOD'ları parçalamaya geliyoruz.

Yorum Gönder

Her Hakkı Saklıdır © 2014-2021 - Şartlar - İletişim - Hakkımızda