7.11.2017

Makro Konkordato İstedi Peki Ya Sonra?



Perakende sektörünün öncü markalarından biri olan Makro Market için,Konkordato ile tedbir kararı verildi.Beklenmedik bu haber ile sektör kısa süreli bir şaşkınlık yaşasa da,Makro Market tarafından yapılan açıklama ile tedarikçiler ve çalışanlar bir nebze rahatladı.

Perakende sektörünü yakinen izleyenler bilirler sektörde son iki yıldır özellikle,yerel zincirler için hayli tehlikeli bir durgunluk var.Sermaye bakımından kuvvetli olan yerel zincirler bu dönemi,halk deyimi ile "cepten yiyerek" atlatıyor veya en az kayıp ile geçiştiriyor.Lakin tüm sermayesini yatırımlara yönelik eylemlerde kullanan ve kasasında,nakit parası olmayan markalar için bu dönemler ne yazık ki hayli zor,hatta tahmin edilemeyen sonuçlar doğurarak geçiyor.

Makro Market,öz sermayesinin tamamını yatırım yaparak kullanan ulusal bir perakende zinciridir.1991 yılında, Songör ailesi tarafından kuruldu.Merkezi Ankara'da bulunan Makro,bir aile şirketi olup 6 ortaklı bir yapıdan oluşuyor.Türkiye'nin %100 yerli sermayeli en büyük gıda perakende markası olarak,bugün 7 ayrı Bölge Müdürlüğü'ne bağlı 15 ilde, 253 mağazaya sahip olan Makro Market, 215.000 metrekare müşteri alanı ve 5925 personeliyle, yılda 100 milyonun üzerinde müşterisine hizmet veriyor.

Makro Neden Konkordato İstedi

Makro Market A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Şeref Songör,Konkordato istemelerinin hemen ardından,"Çalışanlarımız ve tedarikçilerimiz sıkıntı yaşamasınlar diye böyle bir yola başvurduk. Mahkemeye iyi bir proje sunduk. Bizim ihtiyacımız, 2-3 aylık süre verilmesi. Biz inanıyoruz ki yeniden daha güçlü bir biçimde toparlayabileceğiz. Şunun kesin olarak bilinmesini isterim ki, şirketimiz batık değil. Cuma günü çeklerimiz yazılmaya başlayınca, ilgili birimlerimizle yaptığımız istişare sonrası konkordato başvurusunda bulunmaya karar verdik. Kuşkusuz çok üzgünüz. Ancak toparlayacağımız yönünde umudumuz var" şeklinde bir açıklama yaptı.Bu açıklama hem tedarikçilerin,hemde çalışanların kısmen olumsuz düşüncelere kapılmasını engelledi.

Konkordato Süresi Bitince Ne Olacak?

Konkordato,ülkemiz de neredeyse 20 yıldır kullanılmayan bir yöntem.Ohal nedeni ile şirketler "İflas erteleme" davası açamıyor.İflas erteleme yöntemine göre oldukça kullanışsız ve şirketlerin düze çıkması için kısa bir süre tanınan,Konkordato yöntemi şu an da mecbur kalındığı için kullanılıyor.

Makro Market,3 aylık süre içinde muhtemelen "Ohal" süresinin bitmesini yani daha fazla uzatılmamasını bekleyecektir.Ohal kararının bitmesi ile Makro Market'in ilk yapacağı iş şirket için "İflas Erteleme" davası açmak olacaktır.Zira aksi bir durumda sektördeki olumsuz ekonomik durumları da göz önüne alırsak,işlerin hiçte kolay olmayacağını kestirmek zor değil.

Konkordato Nedir?
Türkiye'de, iflas ertelemenin kullanılmaya başlandığı son 12 yıldan bu yana yok denecek kadar az. Bu, konkordatonun uygulaması zor ve riskli bir yöntem olmasından kaynaklanıyor. Konkordatoda, mali sıkıntıya giren şirket icra hukuk mahkemesine başvuruyor. İflas ertelemede süre 1 yıl olmasına karşın konkordatoda 3 aylık süre tanınıyor. Mahkemenin verdiği bu süre içinde atanan konkordato komiseri, alacaklılar ile masaya oturuyor.

Alacaklılara yapılan teklifte, borcun bir miktarından feragat etmeleri talep ediliyor. Alacak miktarının üçte ikisini temsil eden kişi ve kurumların sunulan teklifi kabul etmesi ile birlikte mahkeme konkordato kararı veriyor. Bu kararın tasdikini ise ticaret mahkemesi yapıyor. Ticaret mahkemesi alınan kararı tasdik ederse, borçlar belirlenen süre içinde ödeniyor. Ancak, mahkemenin, kararı tasdik etmemesi halinde şirket hakkında direkt iflas kararı veriliyor.

Yorum Gönder

Her Hakkı Saklıdır © 2014-2021 - Şartlar - İletişim - Hakkımızda