2.07.2018

AVM'lerin Çalışanlar Üzerine Etkisi



AVM'lerin Çalışanlar Üzerine Etkisi

Çalışma şartları

Ağırdır. özel yaşam kalmaz. çalışma saatleri vardiyalı olmasına karşın bir gün 22:00 de çıktığınız işe ertesi gün 10:00'da gidebilirsiniz. yılbaşında, çoğu bayramda, pazar günleri gibi milletin tatil yaptığı zamanlarda siz işbaşı yaparsınız. yok müdür gelecek, yok sayım yapılacak, yok tadilat var gibi nedenlerle kayıtsız olarak saatlerce çalışırsınız. (bkz: pazar günü çalışmak)

Sağlık

Köle gibi çalışıp para kazanamamak, kazandığını avm'nin mağazalarında harcamak, düzensiz yaşam gibi sebeplerden ruh sağlığınız dolayısıyla sağlığınız bozulur. bacaklarda varisler beliriverir. şirket içi meselelerde sürekli kavga çıkar, herkes birbirinin ayağını kaydırmaya çalışır. maalesef bu şekilde çalışıp mutlu olanı ben görmedim.

Maaş

Çalışanın para biriktirmesi çok zordur, avm restoranlarına her gün para bayılır, çalıştığı yerde % bilmem kaç indirimi olduğundan maaşının bir kısmını oraya harcar, bir kısmını ulaşıma, bir kısmını da faturalarına ayırır. geri yatan sigortası ve kıdem tazminatı kalır. kıdem tazminatını da sizi baskıyla yıldırarak iş bırakmanıza sebep olan müdürler yer.

Vergi

Çoğu alışverişin kredi kartıyla yapılması ve avm'lerin daha kolay denetlenebilir olması şirketlerin vergi kaçırmasına engel olmuştur. sanırım ülkemize de tek katkısı budur.

Rant

Genellikle ihale yoluyla işler yürüdüğünden her konumda karşımıza rant çıkıyor. kazan kazan mantığı rantı daha da artırıyor.

Ürün fiyatları

Yüksektir ve mantığı da basittir. kardeşim sen alışveriş yaptıkça adamın her ay ödediği yüksek kirayı ödeyebilmesini ve üstüne para kazanmasını sağlıyorsun. genellikle etiketin %5-10'u arasındaki bedel mülk sahibine ödeniyor.

Sinema

Avm'ler mahallelerimizin sinemalarını bitirmiştir. 2 kişi film izlemenin (popcorn+kola dahil) bedeli 40 tl'yi geçmektedir.

Sosyal boyut

Avm kültüründe yetişen yeni nesil marka delisi ve gösteriş meraklısı oluyor. tükettikçe daha da tüketiyor. bir pazar aktivitesi olarak avm gezmeyi benimsiyor. şehirden dışarı çıkmıyor, piknik yapmıyor, maç yapmıyor, balık avlamıyor, yani yaşamıyor.

ekonomik boyut: bir avm'deki mağazaların kaçı gerçekten türkiye'nin kendi markasıdır? belki %20'si... ekonomiye can verelim derken fakirleşiyor olabilir miyiz?

Sonuç

Pazar günü bana göre kutsaldır. çalışılmamalı, kendinize ayrılmalıdır. herkesin en doğal hakkıdır yaşamak. haftada yalnızca 1 günü kendinize çok görmeyin. oradaki insanlara da acıyın. siz gitmezseniz onlar da bu şartlarda çalıştırılmak zorunda kalmaz.
Tek cümleyle söylemeye çalıştığım aslında buydu. pazar günüme dokunma!

Ve mutluluk pompasında son nokta, hayatın tüm raflarında sezon sonu indirimi varmış ve kredi kartına taksitle, peşin mutluluk bizimleymiş... Ne kadar harcama yaparsak, hayattan o kadar puan kazanacakmışız. Lutüf bu, hizmet bu... Bizleri mutlu kılmak için nasılda tıkır tıkır işliyor sistem...

İnsanların evlerinden birbirleriyle yarışmak ve rekabet etmek için çıktıklarına bakmayın... Sokakların asık suratlı, gülümsemeyen, robot insanlarla dolup taştığına bakmayın. Anti depresanların satışının patladığına, intihar eden, cinnet geçiren insanların sayısının arttığına bakmayın... Mutluyuz hepimiz, çünkü durmadan, bıkmadan tüketiyoruz.

Yorum Gönder

Her Hakkı Saklıdır © 2014-2021 - Şartlar - İletişim - Hakkımızda